Dejan Lovren
Lovren’in Southampton’daki tek sezonu bir olaydı, gidişi ayrı bir olay. Hırvat stoper kendisi ve takımı adına çok iyi bir sezonun ardından, Anfield’ın yolunu tuttu. Yoldayken de eski takımı için şöyle dedi:
Aklım çoktan Liverpool’daydı. Southampton hedefleri olmayan bir kulüp. Kilit oyuncuları kadroda tutsalardı, Anfield’a gitmezdim.
Kızgın Southampton’lıların ahı tuttu galiba: Lovren’li Liverpool savunması sezon başından bu yana alarm veriyor. Genç savunmacının kalitesi tartışma konusu haline geldi ve “hedefleri olmayan” Southampton, Liverpool’un sekiz puan önünde lig ikincisi…
Brown Ideye
“Brown çok kaliteli bir golcü. Onunla çalışmak için sabırsızlanıyorum.” West Bromwich’in teknik direktörü Alan Irvine, kulübü Brown Ideye’yi transfer ettiğinde böyle demişti. Ama 10 milyon euro’luk bonservisiyle kulüp tarihinin en pahalı oyuncusu olan Ideye, maalesef etiketteki fiyatın karşılığını veremiyor.
Dinamo Kiev’deki üç sezonunda 74 maça çıkıp 33 gol atıp Premier Lig’in ilk 10 haftasında sadece üç kez sahaya çıkan Ideye’nin Ada ve WBA’daki geleceği pek parlak gözükmüyor. Hele de Irvine kendisini transfer etmeden önce hiç canlı izlemediğini söyledikten sonra…
Filipe Luis
Arda’nın biricik kankası ve Brezilya kadrosunun Dünya Kupası’ndaki “ihraç fazlası” Filipe Luis bu yaz Chelsea’ye imza attığında, herkes doğru oyuncunun doğru sezonda doğru takıma gittiğini düşünüyordu. Çünkü Luis, Chelsea’ye benzer bir planla oynayan Atletico’nun sol kanadını iki sezon bizzat idare etmişti. Ama yeni teknik direktörü Jose Mourinho’yu ikna etmek için bunlar yetmiyor olsa gerek.
Luis, parıltılı CV’sine rağmen ilk 11’deki yerini henüz garantileyemedi. Hatta şans bulması için Maviler’in diğer sol beki Cesar Azpilicueta’nın kırmızı kart görüp ceza alması gerekti. Brezilyalı sol bekin yeteneğinden kimsenin şüphesi yok ama Londra’da tutunabilecek mi, zaman gösterecek.
Jan Oblak
Karşınızda La Liga tarihinin en pahalı kalecisi, Jan Oblak: Geçen sezon ülkesinde her şeyi kazanıp Avrupa Ligi finalinde ikinciliğe razı olan Benfica’nın 21 yaşındaki file bekçisi. 16 milyon euro’luk bonservisi, transfer dönemi sırasında kimseye garip gözükmemişti. Ancak şu birkaç ayda işler çok değişti.
Atletico’nun kalesini genç Oblak değil, tecrübeli İspanyol Moya devraldı. Sloven eldiven hiçbir lig maçında kadroya giremedi. Sahaya çıktığı tek maçta, Şampiyonlar Ligi’nde Olympiakos’a karşı ucuz hatalar yapıp kolay goller yedirdi ve Marca’nın haberine göre transferinden bir ay sonra eski kulübü Benfica’ya teklif edildi.
